Because of the typhoon, my parents ended their trip one day early.
- Tayfundan dolayı ebeveynlerim seyahatlarını bir gün erken bitirdiler.
The referee blew his whistle to end the match.
- Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.
I resolved to break up with her cleanly.
- Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.
Mary wanted to finish making breakfast before Tom woke up.
- Mary Tom uyanmadan önce kahvaltı hazırlamayı bitirmek istedi.
How did you end up living in Tom's basement?
- Tom'un bodrumunda yaşamayı nasıl bitirdin?
I never imagined we'd end up like this.
- Böyle bitireceğimizi asla hayal etmedim.
Tom concluded his speech with a proverb.
- Tom konuşmasını bir atasözü ile bitirdi.
I have to conclude this deal within a week.
- Bir hafta içinde bu anlaşmayı bitirmek zorundayım.
It is utterly impossible to finish the work within a month.
- Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
I finished writing the report.
- Raporu yazmayı bitirdim.
Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
Sami finished the transaction and left.
- Sami işlemi bitirdi ve ayrıldı.