bireyselleştirme

listen to the pronunciation of bireyselleştirme
Türkisch - Englisch

Definition von bireyselleştirme im Türkisch Englisch wörterbuch

bireysel
(Hukuk) individual

We must respect individual liberty. - Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.

Individual freedom is the soul of democracy. - Bireysel özgürlük, demokrasinin ruhudur.

bireysel
individualistic

Mary is a very individualistic girl. - Mary çok bireysel bir kız.

bireysel
individual ferdi
bireysel
personal

Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice. - Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.

bireyselleştirmek
make individual
bireyselleştirmek
Individualise
bireysel
singular
bireysel
individual, pertaining to an individual
bireysel
separate

The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all. - Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.

bireysel
individualism
Türkisch - Türkisch
İnsanların doğal, toplumsal ve tarihsel gelişmesinden; kendine özgü olan şeylerin, özelliklerin, bireysel olanın çekilip çıkarılması
Ancak ortaklaşa ve genel olarak var olan şeyi bireylere uygulama ve yayma
Bireysel duruma getirme
Bireysel
individüel
bireysel
Bireyle ilgili olan, bireye özgü olan, ferdî
bireyselleştirmek
Bir şeyi ayrı olarak, bireysel olarak göz önüne almak