Tom is married to someone else now.
- Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
Vent your anger on someone else, will you?
- Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
I don't like this. Show me another.
- Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
If a tree dies, plant another in its place.
- Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
- Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.
The famous author created another best-selling book.
- Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.