biomass integrated gasification

listen to the pronunciation of biomass integrated gasification
Englisch - Türkisch
biyokütle entegre gazlaştırma
big
çok

Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı. - Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.

Yurt dışındaki Japon turistler çok para harcarlar. - Japanese tourists abroad are big spenders.

big
anaç
big
cüsseli

Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir. - Big men are not always strong.

O, cüsseli, yavaş hareket eden bir adamdı. - He was a big, slow-moving man.

big
mühim

Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım. - Why did you wake me up to tell me something that big? Now, I'll never be able to concentrate on my work!

big
yüce gönüllükle
big
taşaklı
big
eşek kadar
big
büyük

Büyük bir hataydı ki, o caydı. - He broke his promise, which was a big mistake.

O bu şehirdeki en büyük oteldir. - This is the biggest hotel in this city.

big
yeke
big
ünlü

Sami büyük bir şehre gitmek ve zengin ve de ünlü olmak istedi. - Sami wanted to go to a big city and be rich and famous.

big
övünerek
big
iri

Mary'nin iri kahverengi gözleri var. - Mary has big brown eyes.

Ken'in köpeği çok iri. - Ken's dog is very big.

big
{s} yüce
big
Big Brother diktatör
big
yüksek ruhlu
big
{s} büyük, iri, kocaman
big
big game büyük av
big
{s} önemli, etkili
big
(sıfat) büyük, kocaman, iri kıyım, iri, çok, iri yarı, önemli, yüce, kapı gibi (Argo)
Englisch - Englisch
big
biomass integrated gasification

    Silbentrennung

    bi·o·mass in·te·gra·ted gas·i·fi·ca·tion

    Türkische aussprache

    bayımäs întıgreytıd gäsıfıkeyşın

    Aussprache

    /ˈbīəmas ˈəntəˌgrātəd ˌgasəfəˈkāsʜən/ /ˈbaɪəmæs ˈɪntəˌɡreɪtəd ˌɡæsəfəˈkeɪʃən/
Favoriten