Maybe you'll come back to me?
- Belki bana geri döneceksin?
Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
I studied for perhaps two hours.
- Belki iki saat boyunca ders çalıştım.
Perhaps it will rain in the afternoon.
- Belki öğleden sonra yağmur yağacak.
I cannot possibly help you.
- Ben belki size yardımcı olamam.
Can you possibly help me?
- Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
Maybe Tom didn't see us.
- Belki de Tom bizi anlamadı.
Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
I'm probably hungrier than you are.
- Ben belki de senden daha açım.
I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.
I took my umbrella lest it rain.
- Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.