Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
You can add sentences that you do not know how to translate. Perhaps someone else will know!
- Nasıl çevireceğini bilmediğin cümleler ekleyebilirsin. Belki başka biri çevirir!
I studied for perhaps two hours.
- Belki iki saat boyunca ders çalıştım.
Can you possibly help me?
- Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
Tom said that he couldn't possibly eat any more.
- Tom artık belki yemek yiyemiyeceğini söyledi.
I took my umbrella lest it rain.
- Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.
Maybe Tom didn't see us.
- Belki de Tom bizi anlamadı.
Maybe you are working too hard.
- Belki de çok çalışıyorsunuz.
I probably shouldn't have asked Tom that question.
- Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.
You should probably tell Tom you don't want to do that.
- Belki de Tom'a bunu yapmak istemediğini söylemen gerekir.