bazısı

listen to the pronunciation of bazısı
Türkisch - Englisch
some

My two-year-old won't eat some of the healthy food I've been trying to feed him. - Benim iki yaşındaki oğlum onu beslemeye çalıştığım sağlıklı yiyeceğin bazısını yemeyecek.

Some salt comes from mines, some from water. - Bazı tuz madenlerden gelir, bazısı sudan.

some of them; some people, some
somebody
several
bazı
some

Did you know that some foxes lived on this mountain? - Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

bazıları/ bazısı
some of them, some
bazı
certain

Certain circles keep saying the same thing insistently. - Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.

The prices of certain foods vary from week to week. - Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.

bazı
a few

Mary and some other women were here for a few hours. - Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.

Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans. - Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.

bazı
some, certain
bazı
sometimes

There are sometimes blizzards in Kanazawa. - Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.

I sometimes go to the cinema. - Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.

bazı
1.some, certain; some of
bazı
sundry
bazı
{i} pad
bazı
any

Some people say there shouldn't be any secrets between friends. - Bazı insanlar arkadaşlar arasında herhangi bir sır olmaması gerektiğini söylüyorlar.

According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now. - Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.

Türkisch - Türkisch
Birtakımı, kimisi
Bazı
kimi
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
bazı
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
bazı
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
bazı
Birtakım, kimi
Englisch - Türkisch
some