Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
 - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.
 - Tom and Mary attempted to murder John.
O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.
 - She attempted to kill herself.
Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.
 - He is too much of a coward to attempt it.
Dan soyguna girişmek istedi.
 - Dan wanted to attempt the robbery.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
 - We'll attempt to start the class soon.
Nehri yüzerek geçmeye çalıştı.
 - He attempted to swim across the river.
Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.
 - The man's third attempt to stop smoking ended in failure.
İlk denememde başarılı oldum.
 - I succeeded in my first attempt.