Annem mutfakta bir önlük giyiyor.
- Mother is in the kitchen wearing an apron.
Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı.
- Mary tied an apron around her waist and then took the turkey out of the oven.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.
- Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.
Onlar bazen beyzbol oynarlar.
- They sometimes play baseball.
Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır.
- Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı.
- Alchemists tried to turn base metals such as lead into gold.
Bu hikaye gerçek olaylara dayanmaktadır.
- This story is based on actual events.
Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.
- This story is based on facts.
Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.
- Geometry is based on points, lines and planes.
Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
- Corsairfly is an airline based in Paris.
Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
- Our company's base is in Tokyo.
The portion of a stage extending towards the audience beyond the proscenium arch in a theatre.