O, sık sık onun cahilliğinden yararlanır.
- He often takes advantage of her ignorance.
O,müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.
- He took advantage of the opportunity to visit the museum.
Nakido, Twitter'dan daha iyidir.
- Nakido is better than Twitter.
Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir.
- A laptop is better than a desktop.
Evi avantajlı şekilde sattım.
- I sold the house to advantage.
Güçlü yen firmamız için avantajlıydı.
- The strong yen was advantageous to our company.
O, kibarlığından faydalandı.
- She took advantage of his kindness.
O, sık sık onun cehaletinden faydalanır.
- She often takes advantage of his ignorance.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
- John took advantage of Bill's weakness.
Yürüyüşe çıkmak için tatilden istifade edelim.
- Let's take advantage of the vacation to go on a hike.
Ama ondan başka bir çıkarım vardı.
- But I had another advantage in it.
Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
- They tried very hard to gain an advantage over one another.
Kendimi geliştirmek istiyorum.
- I want to better myself.
Kendimi geliştirmek için her şeyi yapmaya hazırım.
- I'm prepared to do anything to better myself.
Ben vokal müziği enstrümantal müzikten daha çok severim.
- I like vocal music better than instrumental music.
İngilizceyi daha çok severim.
- I like English better.
Daha iyi yapmak zorundayız.
- We've got to do better.
Tom bir sonraki sınavda daha iyi yapmak zorunda yoksa benim dersimde başarısız olacak.
- Tom has to do better on the next test or he'll fail my class.
O zamanlar gerçekten daha iyi şekildeydim.
- I was in better shape back then.
Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım, onu, onun yapabildiğinden daha iyi şekilde yapamam.
- No matter how hard I try, I can't do it any better than she can.
İnsanlar birbirleriyle dostça ilişkiler kurunca dünyanın daha güzel bir yer olmasını umut ediyorum.
- If people have friendly relationships, I hope the world will be a better place.
Nereye gidersen git evinden daha güzel bir yer bulamazsın.
- Wherever you may go, you will not find a better place than your home.
The enemy had the advantage of a more elevated position.
... CROWLEY: OK. ROMNEY: ' we're taking advantage of our ...
... story telling has a massive advantage, ...