Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Biz bir arkadaşın cömertliğinden yararlanmamalıyız.
- We should not take advantage of the generosity of a friend.
Nakido, Twitter'dan daha iyidir.
- Nakido is better than Twitter.
Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir.
- A laptop is better than a desktop.
O, benim üzerimde bir avantaja sahiptir.
- She has an advantage over me.
Bu teknolojinin avantajı nedir?
- What is the advantage to this technology?
O, sık sık onun cehaletinden faydalanır.
- She often takes advantage of his ignorance.
O, kibarlığından faydalandı.
- She took advantage of his kindness.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
- John took advantage of Bill's weakness.
Yürüyüşe çıkmak için tatilden istifade edelim.
- Let's take advantage of the vacation to go on a hike.
Ama ondan başka bir çıkarım vardı.
- But I had another advantage in it.
Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
- They tried very hard to gain an advantage over one another.
Kendimi geliştirmek için her şeyi yapmaya hazırım.
- I'm prepared to do anything to better myself.
İngilizceni geliştirmek istiyorsan onun konuşulduğu ülkelere gitsen iyi olur.
- If you are to improve your English, you had better go to countries where it is spoken.
Ben vokal müziği enstrümantal müzikten daha çok severim.
- I like vocal music better than instrumental music.
Evlendikten sonra benim Japonca daha iyi oldu ve daha çok anlayabildim.
- After I got married, my Japanese got better and I could understand more.
Tom bir sonraki sınavda daha iyi yapmak zorunda yoksa benim dersimde başarısız olacak.
- Tom has to do better on the next test or he'll fail my class.
Dünyamızı daha iyi yapmak için çalışalım.
- Let's try to make our world better.
Daha iyi şekilde yapabileceğimizi düşünüyoruz.
- We know we can do better.
O zamanlar gerçekten daha iyi şekildeydim.
- I was in better shape back then.
Düne nazaran bugün hava daha güzel.
- Compared to yesterday, the weather is better today.
İnsanlar birbirleriyle dostça ilişkiler kurunca dünyanın daha güzel bir yer olmasını umut ediyorum.
- If people have friendly relationships, I hope the world will be a better place.
The enemy had the advantage of a more elevated position.
... And our notion of what is an advantage ...
... to take advantage of a pleasant stopover away from the our differences and the ...