Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
- You have plenty of time to catch the train.
Pek çok çocuğun seninle dışarı çıkmak istediğini biliyorum.
- I know that plenty of guys want to go out with you.
O, muhtemelen pek çok.
- That's probably plenty.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Bu yıl bol karımız vardı.
- We have had plenty of snow this year.
Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır.
- This typewriter has seen plenty of use.
Bunlardan çok daha fazlası vardır.
- There are plenty more of those.
Çok daha fazlasına sahibim.
- I've got plenty more.