He had plenty of money for his trip. - Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
He had plenty of money for his trip.
Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
There are plenty of fresh eggs on the table. - Masada bol miktarda taze yumurta var.
There are plenty of fresh eggs on the table.
Masada bol miktarda taze yumurta var.