a shift (scheduled work period) that takes place early in the day

listen to the pronunciation of a shift (scheduled work period) that takes place early in the day
Englisch - Türkisch

Definition von a shift (scheduled work period) that takes place early in the day im Englisch Türkisch wörterbuch

early
{s} erken

Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı. - Bill got up so early that he caught the first train.

Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır? - Is early medieval glass production a continuation of Roman glass technology?

early
ilk olarak
early
er
early
at your early conven
early
-in başlarında
early
önceki
early
ilk

Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı. - Bill got up so early that he caught the first train.

Erken ilkbahardı, bu yüzden çok sayıda müşteri yoktu. - It was early spring, so there weren't many customers.

early
turfanda
early
(zarf) erken, çabuk, erkenden, ilk olarak, evvel, önce, zamanından önce
early
{s} eski

Modern arabalar birçok yönden eski olanlardan farklıdır. - Modern cars differ from the early ones in many ways.

Eski Prusya dilinin canlanması seksenlerin başında başladı. - The Old Prussian language revival began in the early 80's.

early
vaktinden evvel
early
zamanından önce
early
vakitsiz

Bütün vakitsiz açan çiçekler soğuktan yandı. - All the early flowers were bitten by the frost.

early
evvel
early
{s} başlangıç

Tom ertesi gün erken bir başlangıç ​​yapması nedeniyle erken yatmaya gitti. - Tom went to bed early because he had an early start the next day.

Biz erken bir başlangıç yaptık. - We got an early start.

early
at an early age çocukken
early
(sıfat) erken, başlangıç, ilk, eski, çabuk, acele
early
early riser erken kalkan kimse
Englisch - Englisch
early

On my first day on the watch after leaving the shoplifting squad I paraded on earlies but had completely forgotten to take my ear ring off.

a shift (scheduled work period) that takes place early in the day
Favoriten