a possible one

listen to the pronunciation of a possible one
Englisch - Türkisch

Definition von a possible one im Englisch Türkisch wörterbuch

possible
olabilir

Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir. - If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.

O nasıl mümkün olabilir? - How is that possible?

possible
mümkün

Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz. - All of us want to live as long as possible.

Onun yalan söylüyor olması mümkündür. - It is possible that he is telling a lie.

possible
olanaklı

Biraz yardım almadan bunu başarmanın olanaklı olduğunu sanmıyorum. - I don't think it's possible to do this without some help.

Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır. - It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.

possible
muhtemel

Bugün Tom'un, toplantıya katılmayacağı muhtemeldir. - It's possible Tom won't attend the meeting today.

Jack'ın dışında muhtemelen hepimiz kötü yüzücüyüz. - We are all poor swimmers with the possible exception of Jack.

possible
olası

Tom ve Mary kendi sorunlarına olası bir çözüm ile geldiler. - Tom and Mary came up with a possible solution to their problem.

Bir kaza geçirmiş olması olasıdır. - It is possible that he has had an accident.

possible
olurlu
a one
birinci kalite
possible
akla yatkın
possible
rekor [spor.]
possible
(sıfat) olası, mümkün, olanaklı, akla uygun, makul
possible
muhtemel/mümkün
possible
{s} makul

Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum. - I see no other possible explanation.

Bunun tek bir makul açıklaması var. - There's only one possible explanation.

possible
mümkündür ki
possible
ihtimal

Bu mümkün ama son derece düşük ihtimal. - That's possible but highly unlikely.

possible
{s} mümkün, olabilir, imkân dahilinde
possible
(Askeri) MUHTEMEL: Beyanı etkileyecek bazı emarelerin mevcut bulunduğu koşullar altında yapılmış bir beyanı nitelemekte kullanılan bir terim. Bu emare, ifadeyi garanti etmek için yeterlidir, ancak doğru olarak varsaymak için yeterli değildir. Ayrıca bakınız: "probable"
possible
possiblybelki
possible
imkân

algılama olmadan yaratmak imkansızdır. - It is not possible to conceive without perceiving.

Her mümkün durumu tahmin etmek imkansızdır. - It's impossible to anticipate every possible situation.

possible
mümkün olan şey
Englisch - Englisch
possible
a possible one

    Silbentrennung

    a pos·si·ble one

    Türkische aussprache

    ı päsıbıl hwʌn

    Aussprache

    /ə ˈpäsəbəl ˈhwən/ /ə ˈpɑːsəbəl ˈhwʌn/
Favoriten