Tom hızla Mary'ye yaklaştı ve cüzdanını ondan kapkaç yaptı.
- Tom swiftly approached Mary and snatched her purse from her.
Esmer tenli tıknaz bir adam Mary'nin el çantasını kaptı ve kalabalığa doğru ortadan kayboldu.
- A stocky man with a swarthy complexion snatched Mary's handbag and disappeared into the crowd.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
I heard a snatch of Mozart as I passed the open window.