a layer of veneer

listen to the pronunciation of a layer of veneer
Englisch - Türkisch

Definition von a layer of veneer im Englisch Türkisch wörterbuch

sheet
{i} çarşaf

O çarşafları yatağın üzerine koydu. - She put sheets on her bed.

Annem, yatağın üstüne temiz çarşaf koydu. - My mother put clean sheets on the bed.

sheet
kağıt yaprağı

Tom Mary'ye resmi görünümlü kağıt yaprağı verdi. - Tom handed Mary an official-looking sheet of paper.

Yapıştırıcı ile iki kağıt yaprağını birbirine yapıştırdım. - I stuck two sheets of paper together with paste.

sheet
tabaka (buz için)
sheet
(Bilgisayar) sayfası
sheet
saç
sheet
çizim
sheet
gazete

Polis, cesedi gazeteyle örttü. - The police covered the body with a sheet.

sheet
yatak çarşafı
sheet
kâğıt yaprağı

Tom Mary'ye resmi görünümlü kağıt yaprağı verdi. - Tom handed Mary an official-looking sheet of paper.

Yapıştırıcı ile iki kağıt yaprağını birbirine yapıştırdım. - I stuck two sheets of paper together with paste.

sheet
(Muzik) Nota kağıdı

Nota kağıdı okuyabilir misin? - Can you read sheet music?

Nota kağıdını okuyabilirim. - I can read sheet music.

sheet
{i} tabaka

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı. - The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.

sheet
yelkenin iskotasını çekmek veya takmak
sheet
{i} katman
sheet
büyük kurtuluş ümi
sheet
{i} (buz için) tabaka: The lake was covered with a sheet of ice. Göl bir buz
sheet
{f} örtmek
sheet
{f} çarşaf örtmek
sheet
kağıt,yaprak
sheet
{i} (kâğıt/yufka için) yaprak
Englisch - Englisch
sheet
a layer of veneer

    Silbentrennung

    a lay·er of ve·neer

    Türkische aussprache

    ı leyır ıv vınîr

    Aussprache

    /ə ˈlāər əv vəˈnər/ /ə ˈleɪɜr əv vəˈnɪr/
Favoriten