Halası olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı.
- The woman who he thought was his aunt was a stranger.
Halamın üç çocuğu var.
- My aunt has three children.
Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
- I'll give grandma a shirt for Christmas.
Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother is able to fly.
Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother can fly.
Teyzemin üç çocuğu var.
- My aunt has three children.
Teyzem bana yeni bir etek yaptı
- My aunt made a new skirt for me.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
- My grandmother's death was a big shock.
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
- Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Annemin erkek kardeşinin karısı benim yengemdir.
- My mother's brother's wife is my aunt.
Babamın erkek kardeşinin karısı benim yengemdir.
- My father's brother's wife is my aunt.
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
- We're worried about Grandma and Grandpa.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.
Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.
- My grandma texts faster than you.
Büyükannem sadece biraz çorba içti.
- My grandma just drank a bit of soup.
Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
- My grandma bent over to pick up a needle and thread.
Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.
- My grandma stooped down and picked up a needle and thread.
Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
- It's been a long time since I visited my grandmother.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
- Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
Bugün ninemin doğum günü.
- Today's my grandmother's birthday.
My grandma texts faster than you.
- My grandmother texts faster than you.
... are folks who've worked hard, like my grandmother. And there are millions of people out there ...
... My grandmother was like a 75 word per minute administrative assistant, and she was like ...