a (usually small) group of people who perform music together

listen to the pronunciation of a (usually small) group of people who perform music together
Englisch - Türkisch

Definition von a (usually small) group of people who perform music together im Englisch Türkisch wörterbuch

group
grup

Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi. - The group claimed responsibility for the bombings.

Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı. - A group of militia saw him and began shooting.

group
{f} gruplandırmak
group
gruplamak
group
türkümlemek
group
türkümlere ayırmak
group
küme
group
gruplara ayrılmak
group
gruplaşmak
group
topluluk

Gruplar ya küçük bir toplulukla ya da tüm dünya ile bir ilgi paylaşmak için iyi bir yoldur. - Groups are a good way to share an interest with either a small community or the whole world.

Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir. - Imperialism is an ideology and practice of powerful groups trying to secure or expand their privileges via dominating other groups.

group
{f} gruplaştır
group
{i} kütle
group
{i} öbek
group
{i} kafile
group
yan yana
group
aynı zamanda teşekkü1 ettiği farzolunan kaya tabakaları
group
(Tıp) Kimyasal bileşim hususunda birbirine benzer maddeler takımı
group
{i} manga
group
birbiri ile benzerlikleri olan hayvan veya bitki sınıfı
Englisch - Englisch
group
a (usually small) group of people who perform music together
Favoriten