aşa

listen to the pronunciation of aşa
Türkisch - Englisch
google analytics
go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

The theory of evolution surpasses the scope of my imagination. - Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.

With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations! - O performansla, kendini aştın. Tebrikler!

transcend

Exporting is a commercial activity which transcends borders. - İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

No one can transcend their own individuality. - Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.

exceed

The wonderful performance of this actress exceeded all expectations. - Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.

Imports exceeded exports last year. - Geçen yıl ithalat ihracatı aştı.

surpassing
pişmiş aşa su katmak
spoil things
pişmiş aşa su katmak
to upset the apple-cart
pişmiş aşa su katmak
throw cold water on
pişmiş aşa su katmak
upset smb.'s apple
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) (C.: Aşâ-Aşvâ) Gece gözlerin görmeyip gündüz görmesi
Zerdüşt dininin temel kavramı
Akşam yemeği
Yemek
abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
(deyim) Kimi görgüsüz ve eğitimsiz kimseler bir rastlantı sonucu lâyık olmadıkları önemli bir işin başına geçseler ya da bir mevki elde etseler, aptalca davranmaya, o yerin adamı gibi görünmeye ve böbürlenmeye başlarlar. Dahası, bunun kendi hakları olduğunu da ileri sürerler
(Osmanlı Dönemi) Yemek, taam
(Osmanlı Dönemi) f. Muharrem ayında pişirilen aşure
çorba
Pişmiş ekmek
Muharrem ayında pişirilen aşure
Anadolu'nun bazı yörelerinde bulgur pilavına verilen ad
Pişirilerek hazırlanan yemek
Bulgur pilavı
aşa
Favoriten