-i̇şlenmiş

listen to the pronunciation of -i̇şlenmiş
Türkisch - Englisch
-machined
işlenmiş
machined
işlenmiş
milled
genetik olarak işlenmiş
(Biyoloji) genetically engineered
işlenmiş
trimmed
işlenmiş
tilled
işlenmiş
dressed
işlenmiş
(Kanun) committed

Many murders have been committed in the name of patriotism. - Vatanseverlik bahanesini kullanarak birçok cinayet işlenmiştir.

This afternoon there was a double homicide committed less than two miles away from here. - Bu öğleden sonra buraya iki milden az mesafede işlenmiş çifte bir cinayet oldu.

tornada işlenmiş
turned
işlenmiş
worked
işlenmiş tarım ürünleri
(Ticaret) goods resulting from the processing of agricultural products
işlenmiş tarım ürünleri
(Ticaret) processed agricultural products
yapılmış, işlenmiş
made, processed
bilgisayarla işlenmiş
computerized
eksik işlenmiş
(Fotoğrafçılık) underdeveloped
hükümet onayıyla işlenmiş kanunsuz eylem
act of state
incelikle işlenmiş
elaborated
işlenmiş
wrought
işlenmiş
processed, treated; cultivated
işlenmiş
finished
işlenmiş
refined
işlenmiş
cultivated
işlenmiş
reworked
işlenmiş (hücre/doku)
engineered (cell/tissue)
işlenmiş (suç)
perpetrated
işlenmiş arazi
cultivated land
işlenmiş kereste
dressed lumber
işlenmiş koyun derisi
mouton
işlenmiş toprak
tillage
işlenmiş toprak
tilth
işlenmiş tütün
Cavendish
minimum işlenmiş
(Gıda) minimal processed
minimum işlenmiş gıda
(Gıda) minimally processed food
sıcak işlenmiş
heat treated, hot-worked
taşa işlenmiş
lapidary
tekrar işlenmiş
reprocessed
tuz ve şapla işlenmiş
(kösele) tawed
çekiçle işlenmiş
hammered
-i̇şlenmiş
Favoriten