şirinlik

listen to the pronunciation of şirinlik
Türkisch - Englisch
sweetness
sweetness, charm
şirin
cute

He's really cute, and so I like working with him. - O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum

That baby is really not cute at all. - O bebek gerçekten hiç şirin değildir.

şirin
pretty

You can be pretty charming when you want to be. - Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.

The girl who works at the bakery is pretty. - Fırında çalışan kız şirin.

şirin
lovely
şirin
sweet
şirin
adorable

Mary looked adorable and cute in her Halloween costume. - Mary Cadılar Bayramı kostümüyle sevimli ve şirin görünüyordu.

That kitten is so adorable. - O kedi yavrusu çok şirin.

şirin
nice

Tom was a really nice guy. - Tom gerçekten şirin bir adamdı.

Tom is really very nice. - Tom gerçekten çok şirin.

şirin
fair
şirin
pleasant
şirin
divine
sevimlilik, şirinlik, tatlılık
sweetness, sweetness, sweetness
şirin
sweet, charming
şirin
debonaire
şirin
cunning
şirin
winsome
şirin
debonair
şirin
cute, sweet, pretty, pleasant, dainty, darling, adorable
şirin
sonsy
şirin
melodious
şirin
gracious
şirin
delight
Türkisch - Türkisch
Şirin olma durumu, sevimlilik
ŞİRİN
(Osmanlı Dönemi) f. Tatlı. Sevimli. Cana yakın
şirin
Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş: "Gözlerin, dişlerin ve ak gerdanınla / Ne şirin komşumuzdun sen Fahriye abla."- A. M. Dıranas
şirin
(Osmanlı Dönemi) tatlı
şirin
Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş