Try rewarding yourself and not relying on others for reward.
- Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.
I found that very rewarding.
- Onu çok ödüllendirici buldum.
They awarded him a gold medal for his achievement.
- Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.
They awarded her a gold metal for her achievement.
- Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.
You will be rewarded handsomely.
- Cömertçe ödüllendirileceksin.
Your effort will be rewarded in the long run.
- Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.
She won first prize in the exhibition.
- İlk ödülünü sergide kazandı.
I have made a prize mistake.
- Bir ödül hatası yaptım.
Your effort will be rewarded in the long run.
- Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.
Tom's efforts were rewarded.
- Tom'un çabaları ödüllendirildi.
Tom died three days before he was to receive the award.
- Tom ödülünü almadan üç gün önce öldü.
They awarded her a gold metal for her achievement.
- Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler.
It's a very rewarding feeling.
- Bu çok ödüllendirici bir duygu.
I received a Playstation Vita as a gift.
- Ödül olarak bir Playstation Vita aldım.
Life does not repeat its gifts.
- Yaşam, ödüllerini tekrar etmez.