We're having a lot of fun learning French.
- Biz Fransızca öğrenerek çok eğleniyoruz.
We had good time, learning English.
- İngilizce öğrenerek iyi zaman geçirdik.
Learning to ride a unicycle sounds exciting.
It's hard to learn a foreign language.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
It's difficult to learn a foreign language.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
She is learning the piano.
- O, piyanoyu öğreniyor.
I learned a lot about Greek culture.
- Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
Finally we have learned the truth.
- Sonunda,gerçeği öğrendik.
What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
- Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
I learnt nothing from the teacher.
- Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.