My creativity finds an outlet through learning modern languages.
- Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
We had good time, learning English.
- İngilizce öğrenerek iyi zaman geçirdik.
Learning to ride a unicycle sounds exciting.
One of my dreams is to learn Icelandic.
- Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
It's hard to learn a foreign language.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
Learning a foreign language is difficult.
- Yabancı dil öğrenmek zordur.
I am learning a little English.
- Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
I learned a lot about Greek culture.
- Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
Finally we have learned the truth.
- Sonunda,gerçeği öğrendik.
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
- Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
I've learnt nothing from the teacher.
- Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.