çaprazlama

listen to the pronunciation of çaprazlama
Türkisch - Englisch
(biology) crossbreeding
crossing, putting (two things) in a crosswise position
crosswise, across, diagonally, transversely, obliquely, at an angle; athwart
(cutting cloth) on the bias
crosswise

A truck stopped crosswise in the middle of the road. - Bir kamyon yolun ortasında çaprazlamasına durdu.

crossways
diagonally

There's a convenience store diagonally across the street. - Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var.

I sliced the sandwich diagonally. - Sandvici çaprazlama dilimledim.

biol. crossbreeding
athwart
on the cross
cross

When you talk to others, you're doing it with your arms crossed. - Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.

A truck stopped crosswise in the middle of the road. - Bir kamyon yolun ortasında çaprazlamasına durdu.

crosswise, diagonally, transversely; crossbreeding
decussate
(Denizbilim) crossing over
crossbreeding
transverse
across

There's a convenience store diagonally across the street. - Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var.

catercornered
çaprazlama döllemek
crossfertilize
çaprazlama geçmek
traverse
çaprazlama gidip gelmek
crisscross
çaprazlama ile döllemek
crossfertilize
çaprazlama ile döllemek
crossbreed
çaprazlama işaret
crisscross
çaprazlama sorgu
cross examination
çaprazlama sorgulamak
cross examine
çaprazlama çizgili
crisscross
çaprazlamak
crossbreed
çaprazlamak
intercross
çaprazlamak
intercross; reshuffle
çaprazlamak
to cross
çaprazlamak
to crossbreed (animals, plants)
çaprazlamak
to cross, put (two things) in a crosswise position
çaprazlamak
{f} cross
çaprazlamak
{f} reshuffle
Türkisch - Türkisch
Evirme
Çapraz olarak, makaslama: "Yatağı çaprazlama tam bu papazın yatağı hizasında idi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Testerenin keserken sıkışmaması için dişlerini belli ölçülere göre sağa sola bükme
Çapraz olarak, makaslama
makaslama
kılıçlama
çaprazlamak
Çapraz duruma getirmek
çaprazlama
Favoriten