The number of employees doubled in ten years.
- Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
Send me the best employees that money can buy. Money is no object.
- Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil.
Health workers aid people in need.
- Sağlık çalışanları ihtiyacı olan insanlara yardım eder.
Almost one-third of all office workers wear spectacles.
- Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor.
Tom heard the shower running.
- Tom çalışan bir duş duydu.
The number of cars running in the city has increased.
- Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.
Tom currently has ten people working for him.
- Tom şu anda onun için çalışan on kişiye sahip.
On Friday evenings, a group of us with spouses working overseas meet at Chuck's Bar and Grill.
- Cuma akşamları, deniz aşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.