dayatma

listen to the pronunciation of dayatma
Türkçe - Türkçe
Dayatmak işi, empoze etme
Dayatmak işi, empoze etme: "Motorlu birlikler bu memleketi, hiçbir dayatmaya uğramaksızın işgal ediverince hayretten donakaldı."- Y. K. Karaosmanoğlu
dayatmak
Empoze etmek
dayatmak
Dayama işini yaptırmak
dayatmak
Kendi istediğini yaptırmakta direnmek
dayatmak
Başkasının isteğine karşı koymak
dayatmak
Kendi istediğini yaptırmakta direnmek: "Ertesi gün dayattı, ben onu almam diye."- H. Taner
dayatma