composite, made up of interconnected parts; complicated

listen to the pronunciation of composite, made up of interconnected parts; complicated
İngilizce - Türkçe

composite, made up of interconnected parts; complicated teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

complex
saplantı
complex
mürekkep
complex
(Politika, Siyaset) muğlak
complex
çapraşık
made up of
oluşmak

Komite on üyeden oluşmaktadır. - The committee is made up of ten members.

Amerika 50 eyaletten oluşmaktadır. - The United States is made up of 50 states.

made up of
ibaret olmak
complex
kompleks

Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti. - Sports cured him of his inferiority complex.

Kompleks karbonhidratlar hakkında bir şey biliyor musun? - Do you know anything about complex carbohydrates?

complex
karmaşık

O, çok karmaşık bir makinedir. - That is a very complex machine.

Bir bilgisayar karmaşık bir makinedir. - A computer is a complex machine.

complex
{i} karmaşa

Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer. - The world is a place of seemingly infinite complexity.

made up of
destekle
made up of
oluşan
made up of
-den oluşmak, -den yapılmak
made up of
-den oluşmak, -den meydana gelmek
complex
(Tıp) Basit olmayan karışık, muğlak
complex
{s} mat. kompleks, karmaşık
complex
{i} bileşik şey
complex
çok parçalı
complex
bileşik veya karışık herhangi bir şey
complex
{i} ruhb. kompleks, karmaşa
complex
(sıfat) kompleks, bileşik, karmaşık, karışık, komplike
complex
(Tıp) Çeşitli unsurların birleşmesinden oluşan madde ,bileşik
complex
{i} blok
complex
{i} ekon. kompleks
complex
komplek

Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti. - Sports cured him of his inferiority complex.

Onun bir aşağılık kompleksi var. - He has an inferiority complex.

complex
birçok parçadan oluşmuş
İngilizce - İngilizce
{s} complex
made up of
Made of, composed of
composite, made up of interconnected parts; complicated