Calhoun was too weak to read his speech.
- Calhoun konuşmasını okuyamayacak kadar çok cılızdı.
Tom is extremely weak.
- Tom son derece cılız.
How dare you call me skinny and ugly?
- Bana cılız ve çirkin demeye nasıl cesaret edersin?
Tom carefully climbed up the rickety staircase.
- Tom cılız merdivene dikkatlice tırmandı.