O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
O önceden kesilmiş domuz filetosu aldı.
- He bought the pre-cut pork loin.
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
O önceden kesilmiş domuz filetosu aldı.
- He bought the pre-cut pork loin.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
Okul öncesi çocuklar için giriş ücretsizdir.
- Admission is free for preschool children.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Ben önceki gün bir kamera kaybettim.
- I had lost a camera in the previous day.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?