Fransızca - Türkçe
bonheur teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı
- keyif, mutluluk, saadet
- [le] mutluluk, saadet; talih; uğur; başarı
- mutlulu
- mutluluktan
- iyi hal
- mutluluk
Belki de, ateistler için de herkese mutluluk mesajlarını yaymak için kapıları çalmaya başlama vaktidir.
-Peut-être est-il temps, pour les athées, de commencer eux aussi à frapper aux portes, afin de répandre leur message de bonheur dans le monde.
Mutluluk istiyoruz ama mutsuzluk bizi hep kovalıyor.
-Nous sommes en quête du bonheur, le malheur nous traque.
Fransızca - İngilizce
bonheur teriminin Fransızca İngilizce sözlükte anlamı
- {n} felicity
- {n} delight
- {n} fortune
- {n} weal
He equates wealth with happiness.
-Il met la richesse sur le même pied que le bonheur.
Happiness does not consist simply in wealth.
-Le bonheur ne vient pas que de la richesse.
- {n} welfare
- {n} happiness, welfare, privilege; weal, well being, sunshine
- happiness
The only way on Earth to multiply happiness is to divide it.
-La seule manière sur Terre de multiplier le bonheur est de le diviser.
Money can't buy happiness.
-L'argent ne peut acheter le bonheur.
İngilizce - İngilizce
bonheur teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- (French) happiness and good humor