bombardment

listen to the pronunciation of bombardment
İngilizce - Türkçe
bombardıman
{i} topa tutma
(Askeri) BOMBARDIMAN: Topçu ateşiyle veya güdümlü füzelerle bir hedefin ateş altına alınması. Hava araçlarından yapılan bomba salışlarına, bu anlamda "bombing" de denir
{i} bombalama
bombard
bombardıman etmek
bombardment airplane
bombardıman uçağı
bombardment airplane
(Askeri) BOMBARDIMAN UÇAĞI: Bombardıman görevlerinde kullanılan muharebe uçağı. Buna. "bomber" veya "bombardment plane" de denir
bombardment aviation
(Askeri) BOMBARDIMAN HAVA KUVVETİ, BOMBARDIMAN HAVACILIĞI: Kara hedefleri ile sualtı hedeflerine bombalarla taarruz edebilecek, teşkilatlandırılmış askeri havacılık branşı. Bombardıman hava kuvveti; hafif, orta ve ağır olmak üzere sınıflandırılmıştır
bombardment photography
(Askeri) BOMBARDIMAN FOTOĞRAFÇILIĞI: Bir bomba salındığı zaman veya bomba paralanmalarının hedefe nazaran mevkiini tayin maksadıyla uçaktan resimlerinin alınması. Ayrıca bakınız: "photography"
bombardment plane
(Askeri) BOMBARDIMAN UÇAĞI: Bak. "bombardment airplane"
bombardment school
(Askeri) BOMBARDIMAN OKULU: Bombardıman havacılığında eğitim sağlayan bir sınıf okulu
bombard
dövmek
bombard
bombalamak
bombard
bombardıman et

Öğretmen beni sorularla bombardıman etmeye başladı. - The teacher began to bombard me with questions.

Bir sürü soruyla seni bombardıman ettiğim için üzgünüm. - Sorry for bombarding you with so many questions.

bombard
(soru/vb.) yağmuruna tutmak
cathode bombardment
katot bombardımanı
cross bombardment
çapraz bombardıman
ionic bombardment
iyon bombardımanı
bombard
bombala
nuclear bombardment
nükleer bombardıman
artillery bombardment
(Askeri) topçu bombardımanı
artillery bombardment report
(Askeri) TOPÇU BOMBARDIMAN RAPORU
bombard
{f} yağmuruna tutmak
bombard
topa tutma
bombard
bombardertopa tutan kimse
bombard
üzerine varmak
bombard
{f} topa tutmak
bombard
{f} sıkıştırmak
bombard
bombardmentbombardıman
bombard
en eski cins top
bombard
yagmuruna tutmak
bombard
bombardiman etmek
heavy bombardment airplane
(Askeri) AĞIR BOMBARDIMAN TAYYARESİ: Uzun menzilli bombardıman uçuşları için, ağır bir bomba yükü ve yeteri kadar yakıt taşıyabilecek şekilde imal edilmiş, bombardıman uçağı. Buna "heavy bomber" de denilir
heavy bombardment aviation
(Askeri) AĞIR BOMBARDIMAN HAVACILIĞI: Kara hedefleri ile su üstü ve su altı hedeflerine bomba ile taarruz etmek üzere teşkil edilen, askeri havacılık sınıfı. Bu sınıf, ağır bomba yüklerini uzak mesafelere götürebilecek, karada ve deniz üstünde uzak menzilli keşif yapabilecek tayyarelerle teçhiz edilmiştir. Bak. "bombardment aviation"
level flight bombardment
(Askeri) YATAY UÇUŞLA BOMBARDIMAN: Yatay uçuş seyri takip eden bir tayyare tarafından yapılan bombardıman. Buna (horizantal bombing) veya (level bombing) de denir
light bombardment airplane
(Askeri) HAFİF BOMBARDIMAN UÇAĞI: Nispeten küçük boyda bombardıman uçağı. Bu uçaklar; orta ve ağır bombardıman uçaklarına nazaran daha az bomba yükü taşır ve faaliyet yarı çapları daha küçüktür; fakat, manevra kabiliyetleri daha yüksektir ve daha alçak irtifadan hareket edebilirler. Buna "light bomber" da denir
medium bombardment airplane
(Askeri) ORTA BOMBARDIMAN UÇAĞI: Orta bir mesafeye, oldukça ağır bir bomba yükünü taşıyacak şekilde imal edilmiş bombardıman tayyaresi. Bu uçak; boyut, sürat, menzil, bomba kapasitesi, manevra kabiliyeti ve irtifa bakımından, ağır bomba uçağı ile hafif bomba tayyaresi arasında yer alır. Buna "medium bomber" da denir
medium bombardment aviation
(Askeri) ORTA BOMBARDIMAN HAVACILIĞI: Kara hedefleri ile su üstü ve sualtı hedeflerine bomba atmak üzere teşkilatlandırılan askeri havacılık sınıfı. Bu sınıfın teçhizatı; oldukça ağır bomba yüklerini oldukça uzak mesafelere taşımak, Karada ve deniz üzerinde uzun menzilli stratejik keşifler yapmak üzere imal edilmiştir. Ayrıca bak. "bombardment aviation"
missile bombardment report
(Askeri) füze bombardıman raporu
mortar bombardment report
(Askeri) HAVAN BOMBARDIMAN RAPORU
neutron bombardment
(Nükleer Bilimler) nötron bombardımanı
preparatory bombardment
(Askeri) (FIRE) HAZIRLIK BOMBARDIMANI (ATEŞİ): Bak. "preparation"
reconnaissance and bombardment
(Askeri) KEŞİF VE BOMBARDIMAN: Bir bombardıman hava birliği tarafından yapılan keşif ve bombardıman görevi
reconnaissance and bombardment
(Askeri) keşif ve bombardıman
shore bombardment lines
(Askeri) kıyı bombardıman hatları
shore bombardment lines
(Askeri) KIYI BOMBARDIMAN HATLARI: Dost suüstü gemilerinin bombardıman bölgesini sınırlamak üzere tespit edilmiş arazi hatları
İngilizce - İngilizce
heavy artillery fire
the incidence of an intense stream of high-energy particles directed at a substance
the act of bombing, esp towns or cities
To fire cannons on a certain area for an extended time
{n} an attack made with bombs
the act of throwing bombs and shot into a town or fortified place
An act of self defence exhibited by New World tarantulas, in which they fling urticating hairs into the air by rapidly rubbing their abdomen with a back leg
{i} shelling, gunfire; bombing
an attack by dropping bombs
A heavy assault or attack of artillery
the act (or an instance) of subjecting a body or substance to the impact of high-energy particles (as electrons or alpha rays)
Shooting neutrons, alpha particles, and other high-energy particles at atomic nuclei, usually in an attempt to split the nucleus or make it form a new element
A bombardment of ideas, demands, questions, or criticisms is an aggressive and exhausting stream of them. the constant bombardment of images urging that work was important. = onslaught. a continuous attack on a place by big guns and bombs
A bombardment is a strong and continuous attack of gunfire or bombing. The city has been flattened by heavy artillery bombardments The capital is still under constant bombardment by the rebel forces. = attack
An attack upon a fortress or fortified town, with shells, hot shot, rockets, etc
the heavy fire of artillery to saturate an area rather than hit a specific target; "they laid down a barrage in front of the advancing troops"; "the shelling went on for hours without pausing"
bombard
a bassoon-like medieval instrument
bombard
a medieval primitive cannon, used chiefly in sieges for throwing heavy stone balls
bombard
To direct at a substance an intense stream of high-energy particles, usually sub-atomic or made of at most a few atoms
bombard
To attack something with bombs, artillery shells or other missiles or projectiles
bombard
to assail with any missile or with abusive speech
bombard
{v} to throw or attack with bombs
bombard
{n} a cannon, not used
A bombardment
bombard
bombard
to direct an intense stream of high-energy particles, usually sub-atomic or made of at most a few atoms, at a substance
bombard
{f} shell, bomb
bombard
A large drinking vessel or can, or a leather bottle, for carrying liquor or beer
bombard
To attack something with bombs, artillery shells, or other missiles
bombard
cast, hurl, or throw repeatedly with some missile; "They pelted each other with snowballs"
bombard
If you bombard someone with something, you make them face a great deal of it. For example, if you bombard them with questions or criticism, you keep asking them a lot of questions or you keep criticizing them. He bombarded Catherine with questions to which he should have known the answers I've been bombarded by the press and television since I came back from Norway
bombard
It was the earliest kind of cannon
bombard
Padded breeches
bombard
throw bombs at or attack with bombs; "The Americans bombed Dresden"
bombard
To attack something or someone by directing objects at them
bombard
at or into
bombard
A piece of heavy ordnance formerly used for throwing stones and other ponderous missiles
bombard
When soldiers bombard a place, they attack it with continuous heavy gunfire or bombs. Rebel artillery units have regularly bombarded the airport
bombard
a medieval form of cannon, used chiefly in sieges for throwing heavy stone balls
bombard
{i} cannon that shot stone balls (Archaic)
bombard
a large shawm; the bass member of the shawm family
bombard
To attack with bombards or with artillery; especially, to throw shells, hot shot, etc
bombard
throw bombs at or attack with bombs; "The Americans bombed Dresden
bombardments
plural of bombardment
intensive bombardment
massive bomb attack, massive artillery attack, barrage
preparatory bombardment
gun or cannon fire before the beginning of an attack
bombardment