birbirinden

listen to the pronunciation of birbirinden
Türkçe - İngilizce
from each other

These two are very different from each other. - Bu ikisi birbirinden çok farklı.

The twins are indistinguishable from each other. - İkizler birbirinden ayırt edilemez.

one from the other

It is impossible to distinguish one from the other. - Birbirinden ayırt etmek mümkün değildir.

one from his fellow neighbor
birbirinden ayrı olarak
astride
birbirinden ayrılan
divergent
birbirinden ayrılmak
diverge
birbirinden ayrılmaz
indissociable
birbirinden ayrılmış
estranged
birbirinden ayırmak
tell apart
birbirinden ayrı
asunder
birbirinden ayrılmak
dissociate
birbirinden ayrılmamak
stick together
birbirinden ayırmak
disconnect
birbirinden ayırmak
uncouple
birbirinden farklı
several
birbirinden güç almak
take strength from each other
birbirinden uzak
asunder
birbirinden uzaklaşma (akım)
diffluence
birbirinden uzaklaşmak
diverge
birbirinden uzakta
wide apart
karı kocayı birbirinden soğutan kimse
alienator
birbiri
one another

Alan Tate and I looked at one another for a while. - Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.

We should try to understand one another. - Biz birbirimizi anlamaya çalışmalıyız.

birbiri
each other

My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it! - Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi.

We don't know each other. - Biz birbirimizi tanımıyoruz.

birbiri
each other, one another
birbiri
{f} interconnected

Everything is interconnected. - Her şey birbirine bağlıdır.

Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected. - Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.

hımhım ile burunsuz, birbirinden uğursuz
(Konuşma Dili) One is as bad as the other
ikisi de birbirinden zor iki seçenek
dilemma
Türkçe - Türkçe

birbirinden teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

BiRBiRi
Biri diğerinin yanı sıra
BiRBiRi
Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu: "O zaman on dört paşa, büyük, hudutsuz bir hayret içinde İzzet Paşa'nın, sonra da birbirlerinin yüzüne baktılar."- N. S. Örik
birbiri
Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu
birbirinden