bir kez

listen to the pronunciation of bir kez
Türkçe - İngilizce
once

When he was a student, he went to the disco only once. - Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.

Stir once every fifteen minutes. - Her on beş dakikada bir kez karıştırın.

one time

I have only done this one time before. - Bunu daha önce sadece bir kez yaptım.

Can I eat this mushroom? You can eat anything one time. - Bu mantarı yiyebilir miyim? Bir şeyi bir kez yiyebilirsin.

ever

We go to the theater once every two weeks. - Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.

Stir once every fifteen minutes. - Her on beş dakikada bir kez karıştırın.

e'er
for once

I want to win for once. - Bir kez kazanmak istiyorum.

I wish for once I could be something. - Keşke bir kez bir şey olabilsem.

bir kez daha
once more

Please say it once more. - Lütfen onu bir kez daha söyleyin.

Explain it once more, Jerry. - Onu bir kez daha açıkla, Jerry.

bir kez daha
once again

France and Britain were at war once again. - Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.

Let's try once again. - Bir kez daha deneyelim.

bir kez daha
one more time

Let's try one more time. - Bir kez daha deneyelim.

If I go by air one more time, I'll have flown in an airplane five times. - Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.

bir kez daha
(deyim) once and again
bir kez daha
on one occasion
bir kez sor
(Bilgisayar) ask once
bir kez yumurtlayan
(Denizbilim) semelparous
bir kez çalıştır
(Bilgisayar) run once
bir kez daha
once more, yet again, once again
bir kez daha bölmek
subdivide
bir kez olarak
for this once
bir kez parlayıp sönen
(deyim) a flash in the pan
bir kez tara
(Bilgisayar) scan once
bir kez yanıp sön
(Bilgisayar) flash once
bir kez daha
once more again
birkez
once
en az bir kez
at least one time
bir kez daha
afresh
bir iki kez
once or twice
hepsini bir kez dene
(Bilgisayar) round robin
Türkçe - Türkçe
bir yol
bir boy
bir