bei weitem teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- easily
- rahatça
Yarına kadar rahatça bekleyebilirim.
- I can easily wait till tomorrow.
- easily
- kolaylıkla
O, evini kolaylıkla bulabildi.
- He could find her house easily.
Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.
- She managed to get what she desired easily.
- by far
- çok daha fazla
Bu roman ondan çok daha fazla ilginç.
- This novel is by far more interesting than that one.
- easily
- şakır şakır
- easily
- tartışmasız/kolayca
- by far
- bir hayli
- by far
- açık ara
Hepimizin içinde, Tom açık ara farkla en iyi yüzücüydü.
- Of us all, Tom was by far the best swimmer.
O, açık ara farkla en iyi öğrencidir.
- He is by far the best student.
- by far
- fersah fersah
- by far
- çok
Aşktan dolayı katlandığın acı herhangi bir zevkten çok daha tatlıdır.
- The pain you go through because of love is by far sweeter than any other pleasure.
Bu roman ondan çok daha ilginç.
- This novel is by far more interesting than that one.
- by far
- öbürlerinden kat kat daha
- by far
- büyük bir farkla
- by far
- açık farkla
Kulüpte açık farkla en iyi oyuncudur.
- She is by far the best player in the club.
Tom bu gece açık farkla en iyi şarkıcıydı.
- Tom was by far the best singer tonight.
- by far
- fersah fersah çok
- easily
- kesinlikle
- easily
- rahat rahat
- by far
- Gelmiş geçmiş en
- by far
- Açık ara farkla, (öbürlerinden) kat kat daha ...: "They're by far the best. - Onlar kat kat daha iyi."
- by far
- (öbürlerinden) kat kat daha ...: They're by far the best. Onlar kat kat daha iyi
- easily
- z. kolaylıkla, kolayca, rahat rahat
- easily
- kolayca,kolaylıkla
