batak

listen to the pronunciation of batak
Türkçe - Türkçe
Hayır gelmez, yarar sağlamaz, batmış
Kötü durum, içinden çıkılmaz iş: "Bu bataktan kendini kurtarmaya çalıştıkça büsbütün saplandığını dehşetle görüyordu."- R. N. Güntekin
Üzerine basınca çöken çamurlaşmış toprak: "İnsan bu kumda, bir batakta gibi yürür, ayağını güç çeker, her adımda bir günlük yol zahmeti duyar."- F. R. Atay
Üzerine basınca çöken çamurlaşmış toprak
Kötü durum, içinden çıkılmaz iş
batak çulluğu
Çullukgillerden, bataklıklarda yaşayan, rengi kahverengiye çalan siyah, 30 cm uzunluğunda bir çulluk türü (Gallinago gallinago)
İngilizce - İngilizce
The languages either one of these peoples speak
A collective name for several different peoples of the Philippines
A collective name for several different peoples of North Sumatra in Indonesia
A town in southern Bulgaria
Any member of any of several closely related ethnic groups of central Sumatra, Indon. The Batak are descendants of a powerful Proto-Malayan people who until 1825 lived in relative isolation in the highlands surrounding Lake Toba in Sumatra. They have their own written language. In their traditional religion, ancestors, plants, animals, and inanimate objects are considered to possess souls or spirits; today about a third of the 3.1 million Batak adhere to traditional beliefs, while the rest profess Christianity or Islam
Türkçe - İngilizce
marshy
mire
marsh

Lots of herons live in the marsh. - Bataklıkta birçok balıkçıl yaşar.

The marsh is knee-deep. - Bataklık diz boyudur.

swamp

How did you fall into the swamp? Somebody pushed us. - Bataklığa nasıl düştün? Biri bizi itti.

You can't build buildings on swampy land. - Bataklık arazi üzerinde binalar yapamazsın.

quicksand

Tom pulled Mary out of the quicksand. - Tom Mary'yi bataklıktan çıkardı.

miry
swampy; marshy; boggy; fenny
unsalvable, hopeless
bog

The skyscraper is expected to sink into the bog. - Gökdelen'in bataklığa batması bekleniyor.

sink

The skyscraper is expected to sink into the bog. - Gökdelen'in bataklığa batması bekleniyor.

morass
swamp; marsh; bog; fen
boggy
slough
swamp, marsh; swampy, marshy, boggy; bad
gutter
quag

The war quickly turned into a quagmire. - Savaş hızla bir bataklığa dönüştü.

The rain turned the road into a quagmire. - Yağmur yolu bataklığa çevirdi.

quagmire

The rain turned the road into a quagmire. - Yağmur yolu bataklığa çevirdi.

The war quickly turned into a quagmire. - Savaş hızla bir bataklığa dönüştü.

ooze
hotbed
boggles
in carey street
batak para
bad debt