But probably I'll be the last, which is a pity.
- Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
Tom was probably right.
- Tom büyük olasılıkla haklıydı.
Tom will most likely buy the red car.
- Tom büyük olasılıkla kırmızı arabayı satın alacak.
He's the most likely to succeed.
- O, büyük olasılıkla başaracak.
It's very likely that he'll be chosen.
- O, büyük olasılıkla seçilecek.
Taro is very likely to pass the university entrance examination.
- Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek.