asks candidates to demonstrate a clear understanding of similar terms

listen to the pronunciation of asks candidates to demonstrate a clear understanding of similar terms
İngilizce - Türkçe

asks candidates to demonstrate a clear understanding of similar terms teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

distinguish
{f} anlamak
distinguish
{f} sivriltmek
distinguish
ayrımsamak
distinguish
kendini göstermek
distinguish
ayırmak

Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır. - No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.

İşi oyundan ayırmaktan hoşlanıyorsunuz. - You like to distinguish work from play.

distinguish
ayırt etmek

Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur. - Reality and fantasy are hard to distinguish.

Onları birbirinden ayırt etmek kolaydır. - They are easy to distinguish from each other.

distinguish
tanımak
distinguish
farkı görmek
distinguish
sivrilmek
distinguish
ayrı kılmak
distinguish
{f} farketmek
distinguish
ayırt et

Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur. - Sometimes reality and fantasy are hard to distinguish.

Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor. - One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.

distinguish
temayüz etmek
distinguish
kibar
distinguish
distinguished üstün
distinguish
distinguishably farkedilecek surette
distinguish
mükemmel

Bir sakalla mükemmel görüneceğini düşünüyorum. - I think you'd look distinguished with a beard.

distinguish
(fiil) ayırt etmek, ayırmak, ayrım yapmak; seçmek; farketmek, anlamak; sivriltmek
distinguish
fark edilebilir
İngilizce - İngilizce
distinguish
asks candidates to demonstrate a clear understanding of similar terms

    Heceleme

    asks candidates to dem·on·strate a clear un·der·stand·ing of si·mi·lar terms

    Türkçe nasıl söylenir

    äsks kändıdeyts tı demınstreyt ı klîr ʌndırständîng ıv sîmılır tırmz

    Telaffuz

    /ˈasks ˈkandədāts tə ˈdemənˌstrāt ə ˈklər ˌəndərˈstandəɴɢ əv ˈsəmələr ˈtərmz/ /ˈæsks ˈkændədeɪts tə ˈdɛmənˌstreɪt ə ˈklɪr ˌʌndɜrˈstændɪŋ əv ˈsɪməlɜr ˈtɜrmz/