arabanın

listen to the pronunciation of arabanın
Türkçe - İngilizce

arabanın teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

araba
(Otomotiv) car

In America cars drive on the right side of the road. - Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

I had my car stolen last night. - Dün gece arabam çalındı.

arabanın bagajı
trunk
arabanın çekişi
motor thrust force
arabanın iki atı
pair
arabanın sağında olan
offside
arabanın tavan boşluğu
headroom
arabanın yanında giden atlı uşak
outrider
arabanın yanında koşan eskort
outrunner
araba
{i} cart

Tom got in the golf cart. - Tom golf arabasına bindi.

Where are the luggage carts? - Bagaj arabaları nerede?

araba
motorcar

Selling motorcars is my business. - Arabalar satmak benim işim.

araba
cartload, wagonload; truckload
araba
wheels (Slang); carriage
araba
auto

We are producing spare parts in an automobile factory. - Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.

I was recently in an automobile accident. - Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.

araba
car, automobile
araba
car, motorcar, auto, automobile; carriage, vehicle; cart, wagon
araba
automobile

I was recently in an automobile accident. - Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.

She was killed in an automobile accident. - Bir araba kazasında hayatını kaybetti.

araba
coach

He robbed the mail coach. - O, posta arabasını soydu.

araba
vehicle

Fire engines have priority over other vehicles. - İtfaiye arabalarının diğer araçlara göre önceliği vardır.

Keep distance from trucks and other vehicles when driving. - Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.

araba
wheel

Tom filled the wheelbarrow with sand. - Tom el arabasını kum ile doldurdu.

Jack explained to me how to change the wheel of the car. - Jack arabanın tekerleğinin nasıl değiştirileceğini bana anlattı.

araba
gharry; motor
araba
wagon

Does Tom still drive a station wagon? - Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?

araba
auotomobile
araba
motor

Felipe has two cars and one motorcycle. - Felipe'nin iki arabası ve bir motosikleti var.

He's got not only a motorbike but also a car. - O sadece bir motosiklete değil fakat aynı zamanda bir arabaya da sahip.

araba
trolley
araba
wain
araba
moving conveyor
araba
cab

Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car. - Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.

araba
auto-
araba
carriage, wagon, cart
araba
carriage

Every once in a while, a carriage passed by me. - Arada bir yanımdan bir araba geçti.

Precisely at nine o'clock came the Princess in the carriage with four horses. - Prenses saat tam dokuzda dört atlı arabasıyla geldi.

araba
{i} gharry
araba
autocar
araba
conveyance
araba
rickshaw
bu arabanın benzini var mı
Does the car have gas
öndeki arabanın dibinden gitmek
tailgate
İngilizce - İngilizce

arabanın teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

araba
A wagon or cart, usually heavy and without springs, and often covered
araba
{i} type of wheeled carriage which is popular in the Middle East; wagon drawn by oxen or horses and used in Turkey and Asia Minor
araba
A carriage used in Turkey and Asia Minor drawn by horses or oxen
Türkçe - Türkçe

arabanın teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

araba
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı: "Ve arabayı dörtnala ileri sürdü."- H. Taner
araba
Bu taşıtın aldığı miktarda
araba
Araba ile taşınmış veya taşınacak miktar
araba
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı