to provide sources of natural illumination such as skylights or windows

listen to the pronunciation of to provide sources of natural illumination such as skylights or windows
الإنجليزية - التركية

تعريف to provide sources of natural illumination such as skylights or windows في الإنجليزية التركية القاموس.

daylight
gündüz

Gündüz vakti okumayı severim. - I like reading by daylight.

daylight
gün ışığı

Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor. - A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.

Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar. - Very large windows assure abundant natural daylight.

daylight
{i} gün ışığı.daylight-saving time yaz saati
daylight
gösterme
daylight
I will knock the daylights out ofargo Canına okuyacağım
daylight
see daylight zorluklann sonuna gelmek
daylight
teşhir etme
daylight
{i} şafak
daylight
şafak/ışık/gündüz ışığı
daylight
güneş ışığı
daylight
önce şaşırtıcı gelen bir şeyin sonradan anlaşılması
daylight
gün ışıgı
daylight
{i} aydınlık
daylight
{i} boşluk
daylight
{i} aralık
daylight
(Tekstil) günışığı
الإنجليزية - الإنجليزية
daylight
to provide sources of natural illumination such as skylights or windows

    الواصلة

    to pro·vide sources of na·tu·ral il·lu·mi·na·tion such as skylights or windows

    التركية النطق

    tı prıvayd sôrsız ıv näçrıl îlumıneyşın sʌç äz skaylayts ır wîndōz

    النطق

    /tə prəˈvīd ˈsôrsəz əv ˈnaʧrəl əˌlo͞oməˈnāsʜən ˈsəʧ ˈaz ˈskīˌlīts ər ˈwəndōz/ /tə prəˈvaɪd ˈsɔːrsəz əv ˈnæʧrəl ɪˌluːməˈneɪʃən ˈsʌʧ ˈæz ˈskaɪˌlaɪts ɜr ˈwɪndoʊz/
المفضلات