Biz onun kalbini kırmak istemiyorduk.
- We didn't mean to hurt him.
Tom'un kalbini kırmak istemediğini biliyorum.
- I know you don't want to hurt Tom.
O, beş yıllık ağrılı kanser tedavisi boyunca cesaretini kaybetmedi.
- Throughout the five years of painful cancer treatments, he managed to keep a stiff upper lip.
Arı sokmaları çok ağrılı olabilir.
- Bee stings can be very painful.
O yaralı! Ambulans çağır!
- He's hurt! Call an ambulance!
Yaralı olmadığına memnun oldum.
- I'm glad you weren't hurt.
Onun duygularını kırmak istemiyorum.
- I don't want to hurt her feelings.
Tom'un kalbini kırmak istemediğini biliyorum.
- I know you don't want to hurt Tom.
Bunlar çocukluğum hakkında sahip olduğum en acı veren anılar.
- These are the most painful memories I have of my childhood.
O gerçekten yorucu görünüyor.
- That looks really painful.
O gerçekten zahmetli görünüyor.
- That looks really painful.
Çok eziyetli. Onu durdurun!
- It's so painful. Stop it!
Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
- I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
O, acı verecek şekilde zayıftı.
- He was painfully thin.
Umarım çok üzücü değildi.
- I hope it wasn't too painful.
Gerçek bir yalandan daha can sıkıcı olabilir.
- The truth can be more painful than a lie.
Reddedilmek can sıkıcı.
- It's painful to be rejected.
... The most pernicious and painful problem. ...
... That's painful. ...