The injured man cried for help.
- Yaralı adam yardım için bağırdı.
The soldier lay injured on the ground.
- Asker yerde yaralı yatıyordu.
The wounded soldier could hardly walk.
- Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
Mary treated her wounded knee.
- Mary yaralı dizini tedavi etti.
Tom is still a little sore.
- Tom hâlâ biraz yaralı.
You're not hurt, are you?
- Yaralı değilsin, değil mi?
He's hurt! Call an ambulance!
- O yaralı! Ambulans çağır!
The dead and wounded soon lay everywhere.
- Ölüler ve yaralılar yakında her yerde yatıyordu.
The wounded are getting better.
- Yaralılar iyileşiyorlar.
The ambulances carried the injured to the nearest hospital.
- Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.
Gather your injured at the church for medical treatment.
- Yaralıları tıbbi tedavi için kilisede toplayın.