ağrıtan

listen to the pronunciation of ağrıtan
التركية - الإنجليزية
aching
causing pain
painful
ağrı
ache

It's ached before, but never as badly as right now. - Daha önce ağrıyordu, ama asla şu andaki kadar kötü bir şekilde değil.

I am aware that my hip aches when it rains. - Yağmur yağdığında kalçamın ağrıdığının farkındayım.

ağrı
pain

Tom put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital. - Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.

I have a bad pain in my back. - Sırtımda kötü bir ağrım var.

ağrı
{i} throe
ağrı
{i} soreness
ağrı
be in pain
Ağrı
adry
ağrı
{i} smart
AĞrı
(Tıp) sore

Tom's got a sore throat. - Tom'un boğazı ağrıyor.

Tom rubbed his sore feet. - Tom ağrıyan ayağını ovaladı.

Ağrı
(dağı) Mount Ararat
ağrı
sharp stinging pain
ağrı
ache, pain
ağrı
discomfort
ağrı
spasm
ağrı
affliction
ağrı
throes of childbirth, labor
التركية - التركية

تعريف ağrıtan في التركية التركية القاموس.

Ağrı
dert
Ağrı
veca
ağrı
Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı: "Sabah yataktan müthiş bir omuz ağrısı ile kalkmıştı."- H. Taner
ağrı
Ağrı ilinde bir geçit
ağrı
Vücudun herhangi bir yerinde duyulan sürekli ve şiddetli acı
ağrıtan
المفضلات