the quality or state of being beggarly; meanness

listen to the pronunciation of the quality or state of being beggarly; meanness
الإنجليزية - التركية

تعريف the quality or state of being beggarly; meanness في الإنجليزية التركية القاموس.

beggar
{i} dilenci

O zengin fakat bir dilenci gibi yaşar. - He's rich, but he lives like a beggar.

Bir dilenciden daha iyi değilim. - I am no better than a beggar.

beggar
{f} sefalete düşürmek, mahvetmek
beggar
{f} gerektirmek
beggar
herifçioğlu
beggar
süründürmek
beggar
ahbap
beggar
yoksullaştırmak
beggar
{i} köftehor
beggar
eksik bırakmak
beggar
It beggars description Tarif edilemez Tarifinde kelimeler kifayetsiz kalır
beggar
{f} dilenciye çevirmek
beggar
{f} fakirleştirmek
beggar
dilencil

Er ya da geç, iflaslar başımızın üzerinde asılı ve biz hepimiz dilenciler gibi parasız öleceğiz. - Sooner or later, bankruptcy hangs over our heads and we will all die penniless like beggars.

Dilekler at olsaydı dilenciler sürebilirdi. - If wishes were horses, beggars might ride.

beggar
beggarhooddilencilik
beggar
meteliksiz kimse
beggar
beggardom
beggar
(isim) dilenci; kerata (Argo), köftehor
the quality or state of being beggarly; meanness
المفضلات