tanımla

listen to the pronunciation of tanımla
التركية - الإنجليزية
describing
{f} defined

Schopenhauer defined architecture as frozen music. - Schopenhauer mimariyi donmuş müzik olarak tanımladı.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

(Bilgisayar) identify on
(Bilgisayar) identify

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

Can you identify the man using this picture? - Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

{f} identified

The author of the phrase prefers not to be identified. - Bu yazının yazarı tanımlanmayı tercih etmiyor.

Happiness is sometimes identified with money. - Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

{f} declaring
declare
define

From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined. - Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

{f} described

Tom described his new invention to both John and Mary. - Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı.

He described his own experience. - O, kendi deneyimini tanımladı.

declared
characterize
tanımlamak
identify

Chemical symbols are used to identify chemical elements. - Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.

Deer tracks are easy to identify. - Geyik izlerini tanımlamak kolaydır.

tanımlamak
{f} describe

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Linguistics is a science that tries to describe language. - Dilbilimi dili tanımlamak için çalışan bir bilim dalıdır.

tanımlamak
{f} define

Love is hard to define. - Aşkı tanımlamak zordur.

It's a difficult term to define. - Bu, tanımlamak için zor bir terim.

tahayyül et, tanımla, emret
(Askeri) visualize, describe, direct
tanımlamak
designate
tanımlamak
{f} portray
tanımlamak
{f} qualify
tanımlamak
label
tanımlamak
predefine
tanımlamak
(Arılık) identification
tanımlamak
{f} diagnose
tanımlamak
characterize
tanımlamak
answer
tanımlamak
illustrate
tanımlamak
to define, to describe tarif etmek
tanımlamak
be descriptive of
tanımlamak
to define

It is hard to define triangle. - Üçgen'i tanımlamak zor.

Love is hard to define. - Aşkı tanımlamak zordur.

tanımlamak
picture
التركية - التركية

تعريف tanımla في التركية التركية القاموس.

Tanımlamak
tarif etmek
tanımlamak
Bir kavramı bütün ögeleri ile eksiksiz anlatmak, özel ve değişmez niteliklerini sayarak bir şeyi tanıtmak, tarif etmek
tanımla
المفضلات