precise point of time; moment

listen to the pronunciation of precise point of time; moment
الإنجليزية - التركية

تعريف precise point of time; moment في الإنجليزية التركية القاموس.

article
fıkra
article
harfi tarif, harfi tenkir
article
{i} eşya

Bu eşyaları çok yüksek bir fiyata satın aldı. - You bought these articles at too high a price.

Vergiden muaf eşyaların var mı? - Do you have any tax-free articles?

article
ey
article
fasıl
article
(Ticaret) mal

Bu mallar gümrük vergisinden muaftır. - These articles are all exempt from duty.

article
(sözleşme) madde
article
yazı

Grevler hakkında makaleler yazıyorum. - I am writing articles about strikes.

Okul gazetesi için bir makale yazıyorum. - I'm writing an article for the school newspaper.

article
bitki boumu articles of apprenticeship usta ile çırak arasında anlama articles of association şirket mukavelesi
article
makale

O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır. - That's the computer he used to write the article.

Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir. - The author of this article is a famous critic.

article
tanımlık
article
parça

İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır. - Nouns, pronouns, verbs, adjectives, adverbs, articles, prepositions, conjunctions, and interjections are the parts of speech in English.

article
{i} şey

O dilde bilimsel bir yazı okudum ve neredeyse her şeyi anladım ama başlangıç seviyesindekiler için yazılmış bir hikayeyi okumaya çalıştığımda hiçbir şey anlamadım. - I read an academic article in that language and understood almost everything, but when I tried reading a story for beginners I understood nothing.

Bu makale bana TV'de gördüğüm bir şeyi hatırlatıyor. - This article reminds me of something I saw on TV.

article
{i} bent
article
{f} sözleşmeyle bağlamak
article
{i} nesne
article
(fiil) sözleşmeyle bağlamak; çırak olarak vermek
article
{i} madde

Sözleşme maddesini yine oku. - Read the article again.

Japonya umarım anayasasının 9. maddesine uyar. - I hope that Japan will abide by Article 9 of her Constitution.

الإنجليزية - الإنجليزية
article
precise point of time; moment
المفضلات