yazı

listen to the pronunciation of yazı
التركية - الإنجليزية
article

I am writing an article. - Bir makale yazıyorum.

I am writing articles about strikes. - Grevler hakkında makaleler yazıyorum.

writing

I'm writing a letter. - Bir mektup yazıyorum.

Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway. - Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.

writing, act of writing
inscription

Layla had religious inscriptions in her business card. - Leyla'nın kartvizitinde dini yazılar vardı.

The inscription carved into the rock is from the sixth century B.C. - Kayaya oyulmuş yazıt milattan önce altıncı yüzyıldandır.

writing; article" " makale; destiny, fate" " kader, yazgı, alınyazısı; (parada) tail
handwriting; calligraphy
scriptural
alphabet

Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters. - Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.

English is written with a Latin alphabet. - İngilizce, Latin alfabesiyle yazılır.

fate, destiny
contribution
article (in a newspaper or magazine)
Scripture

In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered. - Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.

piece of writing, writing
clerical
lettering
script

I can't read handwritten script, so could you please write it in printed script? - Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?

Tom, do you know what kind of script this is? Probably Tibetan, but I can't read a bit of it. - Tom, bunun ne tür bir yazıt olduğunu biliyor musun? Muhtemelen Tibet, ama ondan bir parça okuyamıyorum.

essay

I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again. - Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.

The teacher told Tom his essay was well written. - Öğretmen Tom'a denemesinin iyi yazıldığını söyledi.

(Bilgisayar) story

This is a story written in English. - Bu İngilizce yazılmış bir hikayedir.

Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy. - Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.

composition

The composition has been written hurriedly, so it's probably full of errors. - Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.

Her composition is very good except for a few errors in spelling. - Onun kompozisyonu birkaç yazım hatası dışında çok iyi.

transcript
(Ticaret) scrip

This is a cursive script. - Bu bir bitişik el yazısı.

Today I watched a play of a script written by a friend. - Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.

(Bilgisayar) stories

The stories written by Amy Church are all interesting. - Amy Church tarafından yazılmış hikayeler ilginçtir.

The stories in the book are written for her. - Kitaptaki hikayeler onun için yazılıyor.

caption
paper

Please write the answer on this piece of paper. - Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.

Taro is writing a term paper. - Taro, dönem ödevi yazıyor.

superscription
typo

Tom's essay had many typos. - Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.

I think it's just a typo, rather than a grammatical error. - Bence bu gramer hatasından çok, bir yazım hatası.

writ

Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters. - Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.

She is writing a letter now. - O şimdi bir mektup yazıyor.

black and white
tail

Heads I win, tails you lose. - Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.

writings

Without knowing the original language of the holy writings, how can you rely on your interpretations about them? - Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?

Nobody knows the original language of their holy writings. - Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.

yazı tahtası
slate
yazı işleriyle ilgili
clerical
yazı hokkası
Stick it in writing
yazı işleri kurulu
Editorial board
yazı karakteri
font
yazı tahtası
(Eğitim) black board or white board
yazı uzmanı
writing expert
yazı yazmak
write
Yazı mı tura mı?
Heads or tails?
yazı başlığı
rubric
yazı defteri
copybook

Tear a page out of your copybook. - Yazı defterinden bir sayfa kopar.

yazı dili
written language
yazı dili
the written language, the literary language
yazı dizisi
feuilleton
yazı getirmek
to try to hurry summer (said jokingly to/of someone who's put on summer clothes before summer has begun)
yazı geçirmek
summer
yazı görüntüleme
teletext
yazı hatası
slip of the pen
yazı hocası
teacher of penmanship or calligraphy
yazı ile ilgili
scriptural
yazı ile kötülemek
write down
yazı ileri müdürü
editor
yazı işleri
editorial office
yazı işleri desteği sağlamak
(Hukuk) provide secreterial support
yazı işleri editörü
prison editor
yazı işleri ile ilgili
editorial
yazı işleri müdürü
editor in chief
yazı işleri müdürü yardımcısı
subeditor
yazı işleri redaksiyon masası
copydesk
yazı kuyruğu
hair stroke
yazı kâğıdı
writing

I need some writing paper. - Biraz yazı kağıdına ihtiyacım var.

yazı makinesi
typewriter
yazı malzemesi
stationery
yazı masası
writing desk
yazı masası
desk, bureau
yazı masası
secretaire
yazı masası
writing table

Wash the writing table. - Yazı masasını yıkayın.

yazı masası
davenport
yazı masası
secretary
yazı masası
desk
yazı masası çekmecesi
pigeonhole
yazı mı, tura mı
Heads or tails?
yazı sanatları
graphics
yazı süsü
quirk
yazı tahtası
blackboard
yazı takımı
inkstand
yazı taşı
slate (used as a surface for writing)
yazı taşı
slate
yazı tura
pitch and toss
yazı tura
toss up
yazı tura
toss-up, toss
yazı tura atma
toss

I had to toss up between two of them. - Ben onların ikisi arasında yazı tura atmak zorunda kaldım.

yazı tura atmak
to toss up
yazı tura atmak
toss up

I had to toss up between two of them. - Ben onların ikisi arasında yazı tura atmak zorunda kaldım.

yazı tura için atmak
toss
yazı turayı kazanmak
win the toss
yazı vermek
contribute
yazı vermek
jot down
yazı yazan
writing
yazı yazma
write

Mary wanted to write. - Mary yazı yazmak istedi.

Give me some paper to write on. - Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.

yazı yazma
writing

Photography is writing with light. - Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.

The goal of writing is to make others see. - Yazı yazmanın amacı, başkalarını görmesini sağlamaktır.

yazı yazma işi
handwriting
yazı yazma sanatı
pencraft
yazı öncesi dönem
(Dilbilim) preliteracy
yazı üslubu
pen
yazı şekli
writing

The writing style is much less complicated in this article. - Yazı şekli bu makalede çok daha az karışık.

yatık yazı
italic text
kitap kabındaki tanıtıcı yazı
blurb
körler için kabartma yazı
braille
ön yazı
covering letter
bilimsel veya resmi yazı
(Hukuk) paper
(yazı) düzenlemek
edit
alt yazı
footnote
bilimsel yazı
scientific writing
damga sıklığı yazı
(Bilgisayar) pitch
düz yazı
prose
gotik yazı
gothic
harita üzerindeki yazı
legend
resim yazı
(Dilbilim) hierogliphic
resim yazı
(Dilbilim) logography
saygılarımla (yazı sonunda)
sincerely yours
sikke üzerindeki yazı
legend
teknik yazı
technical writing
yazı tura
toss

I had to toss up between two of them. - Ben onların ikisi arasında yazı tura atmak zorunda kaldım.

Let's decide by coin toss. - Yazı tura ile karar verelim.

yazılar
writings

Without knowing the original language of the holy writings, how can you rely on your interpretations about them? - Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?

The holy writings come from desert people. - Kutsal yazılar, çöl insanlarından geliyor.

üst yazı
cover letter
üst yazı
(Bilgisayar) over-script
üst-yazı
(Bilgisayar) over-script
Yazı tura
head or tails
alt yazı
subtitle

Do you prefer for television shows to be subtitled or dubbed? - Televizyon gösterilerinin alt yazılı veya dublajlı olmasını tercih eder misin?

Tom watched a Japanese movie subtitled in French. - Tom Fransızca alt yazılı bir Japon filmi izledi.

dizi yazı
series

Sabah gazetesi sağlık köşesindeki dizi yazıda tiroit konusunu işliyor.

hiyeroglif yazı
Hieroglyphic writing
ideografik yazı
ideographic writing
matbaacılıkta, dizilen yazı sütunu
printing, the arrays of column writing
pastırma yazı
Indian summer
abartılı heyecanla okunan yazı
dithyramb
afiş altındaki yazı
underline
akıcı bir yazı dili olmak
have a fluent pen
anlaşılması zor yazı
hieroglyph
aynı yazı
idem
bacaklı yazı
large and clear handwriting
bayan yazı işleri müdürü
editress
belagatlı yazı yazma
word painting
buz üstüne yazı yazmak
to waste one's time trying something impossible
celi yazı
a style of Arabic script with large letters used in writing inscriptions
daktilo ile yazılmış yazı
typescript
dikte edilen yazı
dictation
dini yazı
religious writing
doğruluğundan şüphe duyulan yazı
Apocrypha
düz yazı
düzyazı
düzeltmeleri yapılmış yazı
redaction
dışındaki yazı
superscription
eciş bücüş yazı
scrawl, bad handwriting
ek yazı
postscript
esas yazı
(Askeri) basic communication
eski yazı bilimi
palaeography [Brit.]
eski yazı bilimi
paleography
eski yazı karakteri
old style
eski yazı uzmanı
paleographer
eski yazı uzmanı
palaeographer [Brit.]
evrensel yazı tipleri
(Bilgisayar) universal font
eğri büğrü yazı
spidery handwriting
girift (yazı)
interlaced
girift yazı
an intricate style of Arabic script
görüntü yazı
(Dilbilim) iconography
gündelik yazı işleri
(gazete) hackwork
güzel yazı sanatı
calligraphy
hece yazı
(Dilbilim) syllabary
hicivli yazı
skit
hindu dili yazı tipi
hindi font
iftiralı yazı
libel
ikincil yazı tipi
(Bilgisayar) minor font
ileti yazı tipi
(Bilgisayar) message font
italik yazı
Italian handwriting
italik yazı
italics
işlek yazı
clear, flowing handwriting
kaba yazı başlığı
bastard title
kargacık burgacık yazı
scrawl
kargacık burgacık yazı
gobbledygook
kargacık burgacık yazı
scribble
kavram yazı
(Dilbilim) ideograph
kazma yazı
incised script
kitap baskı özelliklerini açıklayan yazı
colophon
kitapta baskı özelliklerini belirten yazı
imprint
konsol yazı makinesi
(Askeri) console typewriter
korece yazı tipi
(Bilgisayar) korean font
koyu yazı tonu
bold face
kralın parlementoya sundurduğu yazı
command paper
kutsal kitaba girmemiş yazı
Apocrypha
körler için yazı sistemi
point system
küçük yazı yazma aleti
micrograph
madeni paranın alt tarafındaki yazı
exergue
masa yazı seti
desk set
noktalı yazı sistemi
point system
norm yazı şablonu
lettering device
okunaksız yazı
hieroglyph
okunaksız yazı
double Dutch
para için yazılan yazı
potboiler
pastırma yazı
St. Martin's summer
pastırma yazı
St. Luke's summer
pastırma yazı Indian summer; Brit
Saint Luke's/Saint Martin's summer
polifonik yazı
polyphonic prose
resim yazı
pictogram
resimli yazı
(Pisikoloji, Ruhbilim) rebus
resmi yazı
act
resmi yazı
official writing
rünik yazı
rune
satır arasına yazılan yazı
interlineation
simge yazı tipi
(Bilgisayar) symbol font
sipariş üzerine yazı yazmak
hack
süslü yazı
scroll
süslü yazı başlığı
headpiece
süssüz yazı
sanserif
sıkıcı yazı
prose
tek bir konuyu inceleyen yazı
monograph
ters yazı
mirror writing
tersten yazılmış yazı
mirror writing
uçakla havaya yazı yazan kimse
skywriter
çekmeceli yazı masası
escritoire
çevreleyen yazı
n. circumscription
çoğaltılan yazı örneği
manifold
ölü ile ilgili yazı
necrology
övgü dolu yazı
write up
üstündeki yazı
superscription
şifreli yazı
cryptogram
التركية - التركية
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale
Düşünceyi tespite yarayan işaretler düzeni, alfabe
Harfleri yazma biçimi
Alın yazısı, yazgı
Herhangi bir harf düzeninde biçim ve sanat bakımından özellik gösteren tür
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü: "İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık."- O. S. Orhon
Düz yer, ova, kır
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazmak işi
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale: "İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum."- F. R. Atay
Ova
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi
Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü
Bilinen yazıdan ayrı olan anlatım aracı
hat
(Osmanlı Dönemi) TENUFE
(Osmanlı Dönemi) BELKA'
(Osmanlı Dönemi) SAHRA
kalem
(Osmanlı Dönemi) TENUK
(Osmanlı Dönemi) MEVMAT
(Osmanlı Dönemi) SİDA'
yazı bilgisi
El yazısından, yazının karakter ve duygularını anlamayı amaç edinen inceleme yöntemi, grafoloji
yazı bilimci
Yazı bilimi ile uğraşan kimse
yazı bilimi
El yazısından hareketle o kişinin karakterini ve kimliğini çıkarmayı amaç edinen bilim dalı
yazı boyu
Düz yer, ova boyunca
yazı dili
Bir ülkede konuşulan ağızlardan birinin yazılı anlatımlar için kabul edilmiş biçimi, standart dil
yazı hayatı
Yazarlık süresi veya günleri
yazı işleri
Bir gazete veya dergide yayımlanacak yazıları yazma ve düzenleme işi
yazı işleri
Bir daire veya kurumda yazışmaların yapıldığı bölüm
yazı işleri
Gazete veya dergilerde haberlerin, yazıların toplandığı bölüm
yazı kadrosu
Gazete, dergi gibi bir yayında sürekli yazı yazanların tümü
yazı kağıdı
Yazıyı güzel gösteren, mürekkebi dağıtmayan kaliteli bir cins kâğıt
yazı kurulu
Gazete, dergi gibi bir yayında yazı işlerini yürüten kimselerin oluşturduğu kurul
yazı makinesi
Tuşlara parmakla vurulunca, harflerin boyalı bir şerit yardımıyla kâğıt üzerine çıkması temeline göre çalışan makine, daktilo makinesi
yazı masası
Alt dolapsız, bir veya iki alt dolaplı, genellikle oturarak ve elle yapılan büro işlerinde kullanılan mobilya
yazı masası
Üzerinde yazı yazılan, genellikle çekmeceli masa
yazı tahtası
Okullarda üzerine yazı yazılan, genellikle kara tahta
yazı takımı
Yazı yazmakta kullanılan bütün araç gereç
yazı tura
Havaya atılan bir metal paranın, düştüğünde, üstte kalacak tarafını önceden bilmeye dayanan şans oyunu
yazı yaban
Ova, kır
yazı çevrimi
Bir yazının bir başka dile çevrilmesi veya aktarılması
yalama yazı
bakınız: yontuk düz
yatık yazı
Yazı yönüne doğru eğik olan yazı
ideografik yazı
Fikir-yazı, bir tümcenin, durumun veya önermenin tek bir çizimle/resimle anlatıldığı yazı
alt yazı
Gazete, dergi, televizyon programı gibi yayınlarda çıkan resim ve fotoğrafları açıklayan yazı
alt yazı
Yabancı dildeki bir filmin konuşmalarını çeviri olarak görüntünün altında veren yazı
bacaklı yazı
İri ve okunaklı yazı
celi yazı
Uzaktan okunacak biçimde istif edilmiş iri sülüs levha yazısı
düz yazı
Şiir olmayan yazı, nesir, mensur
eski yazı
Türklerin İslâmiyeti kabulünden sonra kullanmaya başladığı ve 1928 yılında Latin alfabesine dayalı yeni Türk harflerinin kabulüne kadar geçen dönemde benimsenmiş olan Arap alfabesini esas alan yazı sistemi
güzel yazı sanatı
Harflere güzel biçimler vererek yazma sanatı, hüsnühat, kaligrafi
kara yazı
Kötü talih, kara baht
pastırma yazı
Güzün sonundaki sıcak günler
resim yazı
Eski çağlarda, bazı uygar uluslarca kullanılan, nesnelerin yalınlaştırılmış resimlerine dayanan yazı, hiyeroglif
yeni yazı
1 Kasım 1928'de kabul edilen Latin alfabe sistemine dayanan Türk alfabesi
yazı
المفضلات