Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
- We dissected a frog to examine its internal organs.
Patricia turnuvayı organize edecek.
- Patricia will organize the tournament.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
- I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
Dünya Sağlık Örgütü alkolün kötü kullanımının dünyada ölümün ve sakatlığın önde gelen üçüncü sebebi olduğunu söylüyor.
- The World Health Organization says alcohol abuse is the third leading cause of death and disability in the world.
Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
- This organization was founded one hundred and eleven years ago.
Organizasyon ne tür araştırma yapar?
- What kind of research does the organization do?
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
Bakteriler mikroskobik organizmalardır.
- Bacteria are microscopic organisms.
Hangi organizma sıtmaya neden olur?
- Which organism causes malaria?
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
- This organization was founded one hundred and eleven years ago.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Tom oldukça tertipli, değil mi?
- Tom is quite organized, isn't he?
Sen çok tertipli değilsin, değil mi?
- You aren't very organized, are you?
Tom genellikle oldukça düzenli.
- Tom is usually quite organized.
Tom oldukça düzenli, değil mi?
- Tom is quite organized, isn't he?
Organik gıda yemek paraya değer mi?
- Is eating organic food worth the money?
Tom sadece organik gıda yer.
- Tom only eats organic food.
Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.
- The new law should take a bite out of organized crime.
Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
- Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
Uzaydan görülebilen Great Barrier Reef, canlı organizmalar tarafından yapılan dünyadaki en büyük yapıdır.
- Visible from space, the Great Barrier Reef is the largest structure on Earth made by living organisms.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Wearing a motorcycle helmet is optional in Pennsylvania, but that's no reason for Ben Roethlisberger to go out and practise his organ donor technique.
Georgie Fame plays all types of keyboards including electric piano, organ, and Hammond organ.
According to a recent survey by Jupiter Research, 80 percent of Web users get information from organic search results.
Most types of German field divisions include an organic reconnaissance battalion, and the remainder have strong reconnaissance companies.
The organization of the book is as follows.
Your work desk is so neat and tidy - I've never met someone so organized before!.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
Have you heard anything about the organization?
- Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
This organization was founded one hundred and eleven years ago.
- Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
The skin is the largest organ of the body.
- Deri, vücudun en büyük organıdır.
What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
- İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
Tom underwent an organ transplant surgery.
- Tom'a organ nakli ameliyatı yapıldı.
The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.
- Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.
... - ( "Charge" plays on organ ) - GOT ANY REQUESTS? ...