الإنجليزية - التركية
تعريف on stomach في الإنجليزية التركية القاموس.
- karnına
- prone
- {s} yatkın
Bir araştırmaya göre, büyük kadınlar ikizleri olmaya daha yatkındır.
-According to a study, big women are more prone to have twins.
- prone
- {s} meyilli
Tom mübalağa etmeye meyillidir.
-Tom's prone to exaggeration.
- prone
- {s} eğimli
- prone
- kabiliyetli
- prone
- baş aşağı
- prone
- mütevazı
- prone
- -e dayanıksız
- prone
- eğilimli
Çocuğumun uyuşturucu almaya eğilimli olabileceğinden korkuyorum.
-I'm afraid my child might be prone to take drugs.
O heyecanlanmaya eğilimlidir.
-He is prone to getting excited.
- prone
- (Tıp) Yüzü koyun yatmış
- prone
- {s} yüzükoyun
- prone
- {s} yokuş aşağı
- prone
- yokuşaşağı
- prone
- {s} başaşağı
- prone
- {s} yüzükoyun yatmış
- prone
- (Tıp) El ayası aşağı dönük olan
- prone
- (Biyoloji) pron
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف on stomach في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- prone
on stomach
الواصلة
on stom·achالتركية النطق
ôn stʌmıkالنطق
/ˈôn ˈstəmək/ /ˈɔːn ˈstʌmək/
Resimler
فيديوهات
... situation going on inside your stomach for the period of time ...
... that it's in your stomach. ...
السابق
المفضلات