meyilli

listen to the pronunciation of meyilli
التركية - الإنجليزية
inclined

I'm inclined to agree with them. - Onlara katılmaya meyilliyim.

The inactive child is far more inclined to live in a world of fantasy. - Durgun olan çocuk bir hayal dünyasında yaşamaya daha meyillidir.

prone

Tom's prone to exaggeration. - Tom mübalağa etmeye meyillidir.

slant
tilting
skew
downhill
aslope
subject to
oblique
slanting, sloping (towards); leaning (towards)
leaning
inclinable
slantwise
on the slope
sloping
(person) who has an affection for, who is fond of
slanting
aslant
declivitous
bias
sloping, inclined, slanting; inclined, capable
sloped
capable
downward
partial to

She is partial to sweets. - O, tatlılara meyillidir.

tendentious
bevel
subject
sidelong
partial

She is partial to sweets. - O, tatlılara meyillidir.

supine
(Nükleer Bilimler) skewed
meyilli biçimde
aslant
meyilli duvar
batter
meyilli olarak
bias
meyilli olarak
slantways
meyilli olarak
aslope
meyilli olarak
slantwise
meyilli olarak
( den) aslant
meyilli olmak
(duvar) batter
meyilli olmak
be inclined
meyilli olmak
lean
meyilli olmak
sway
meyilli olmak
slope
meyilli olmak
squint
meyilli olmak
shelve
meyilli olmak
slant
meyilli rampa
sloping ramp
meyilli teras
graded terrace
meyilli yüzey
slant
kusur bulmaya meyilli
critical
meyilli olmak
batter
meyilli olmak
be prone to
meyilli olmak
(Havacılık) tend
meyilli olmak
to be inclined to
meyilli olmak
splay
adam öldürmeye meyilli
homicidal
geriye meyilli
sweepback
geriye meyilli olma
sweepback
kaçamak yapmaya meyilli
evasive
yukarıya meyilli
upswept
التركية - التركية
İlgili, gönül vermiş
Bir yana eğimi olan, eğik
Bir yana eğimi olan, eğik: "Ağaçlı tarlaları, tek tük bağ kulübeleri olan arkası meyilli bir arazi."- H. E. Adıvar. İlgili, gönül vermiş
الإنجليزية - التركية

تعريف meyilli في الإنجليزية التركية القاموس.

slope egimli olmak, egimlenmek, meyilli olmak; sevlenmek; sevlendirmek
eğim, meyil
slope egimli olmak, egimlenmek, meyilli olmak; sevlenmek; sevlendirmek
yokuş, bayır
meyilli
المفضلات