duyurmak

listen to the pronunciation of duyurmak
التركية - الإنجليزية
announce

Before it gets out in the media, I'd like to announce to all my fans that I'm pregnant. - Medyaya çıkmadan önce, hamile olduğumu bütün hayranlarıma duyurmak istiyorum.

We are pleased to announce you that you have received the Nobel Peace Prize. - Nobel barış ödülünü aldığını sana duyurmaktan memnun olduk.

pronounce
give out
broadcast
to announce or proclaim (something) to (someone)
publish
clarion
advertize
to have (something) made known to (someone)
noise abroad
to cause (someone) to sense or perceive (something), get (something) across to (someone) indirectly
annunciate
plead
give forth
notice
advertise
to have or let (someone) hear (something)
to announce, to advertise, to proclaim
proclaim
give smth. publicity
{f} release
duyurmak / ilan etmek
(Hukuk) to announce
herkese duyurmak
expose
duyur
{f} announced

They announced that they were getting a divorce. - Onlar boşanacaklarını duyurdular.

They announced that they were planning to live in Boston. - Onlar Boston'da yaşamayı planladıklarını duyurdular.

kendini duyurmak
self-proclaimed
adını duyurmak
put on the map; make a name
afişlerle duyurmak
placard
davulla zurnayla duyurmak
clarion
duyurma
announcement
duyurma
advertising
geçersizliğini duyurmak
denounce
gizli olduğunu duyurmak
classify
halka duyurmak
publicize
herkese duyurmak
tell the world
hopârlörle duyurmak
pipe
ismini duyurmak
make one's name
ismini duyurmak
get famous
seçim sonucunu duyurmak
declare the poll
çan ile duyurmak
knelt
التركية - التركية
İlân etmek
Duymasını sağlamak
Duymasını sağlamak: "Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti."- P. Safa. İlan etmek
Sezdirmek
duyurma
Duyurmak işi
duyurmak
المفضلات